İnternetin egemen olduğu bilgi çağında her gün milyonlarca içerik üretilirken bunların arasından sıyrılmak ve daha geniş kitlelere ulaşmak oldukça zor. Günümüzde gerek reklamcılar gerekse yayıncılar viral içerikler hazırlayarak dikkat çekmeye çalışıyorlar. “Viral içerik” diye nitelendirdiğimiz içerikler, sosyal ağlarda paylaşılarak geniş kitlelere hitap eden ve önceliği ilgi çekmek olan içeriklerdir. Klasik içeriklerden farklı olarak sadece arama motorlarından ya da yalnızca o siteyi ziyaret eden sabit kullanıcılardan ilgi görmezler. Ulaşılmak istenen kitle içeriği beğenir ve paylaşarak kendi takipçilerinin de bu içerikle ilgilenmesini ister. Bu sayede zincir uzar ve bazen binlerce, bazen milyonlarca paylaşım alan viral içerikler hem yayıncılara hem de reklamcılara büyük katkı sağlarlar.
Neden viral içeriğe ihtiyaç duyulur?
Cevap aslında gayet açık. İçeriğinizin işinize ve işletmenize bir katkısı olması için paylaşılmasını ve etkileşim almasını istersiniz. İçeriğiniz paylaşıldıkça web sitenizin trafiği artar, daha çok insan içeriğinizi görür. Sitenize daha çok insan geldikçe potansiyel müşteri sayınız artar. Potansiyel müşteri sayınız arttığında ise dönüşüm oranınız da aynı ölçüde artar.
Özetle; viralleşme sayesinde içeriğiniz ürününüzün daha çok satmasını ve işletmenizin daha başarılı olmasını sağlar.
İnsanlar neden bir içeriği paylaşırlar?
Eğer bir içeriğinizin viral olmasını istiyorsanız her şeyden önce hangi tetikleyici unsurların içeriğinize bu niteliği katabileceğini bilmeniz gerekir. Daha önce paylaşılan milyonlarca içeriğin çeşitli kurumlar tarafından analiz edilmesiyle birlikte bu içeriklerin aşağıdaki ortak özelliklere sahip oldukları gözlendi:
- Şaşkınlık yaratma, kahkaha attırma ya da eğlendirme
- İnsanların narsistik tarafına hitap etme
- Güvenilir kaynaklardan elde edilme
New York Times, insanların bir içeriği neden paylaştıklarını belirlemek için yaptığı araştırmanın sonucunda insanların paylaştıkları içerikle etkileşime girme sebeplerini şu şekilde sıraladı:
- Birbirlerine değerli ve eğlenceli içeriği aktarmak istemeleri
- Kendilerini başka insanlara karşı tanıtmak, iyi bir izlenim yaratmak istemeleri
- Sosyal bağlantılar kurarak diğer insanlarla ilişkilerini büyütmek ve beslemek istemeleri
- İlgilendikleri şeylere dikkat çekmek istemeleri
Marketo tarafından yapılan bir araştırmada ise insanların şunları paylaştığı tespit edildi:
- İndirim ya da teklif sunanlar
- Bir konu hakkında tavsiye ya da faydalı ipucu verenler
- Potansiyel tehlike karşısında uyaranlar
- Eğlendirenler
- İlham uyandıran alıntılar ve görüntüler
- Büyüleyici görseller ve bilgiler
Elbette bunların yanı sıra içeriklerin viralleşmesinin önünü açan başka faktörler de var. Viral içerik üretme aşamaları bir bütün olarak değerlendirilmeli, sınırlı sayıda faktöre bağlı kalınmamalıdır. Yapılan araştırmalara göre bu bakış açısını edinemeyen gerek B2B gerekse B2C içerik pazarlamacılarının karşılaştıkları en büyük zorlukların başında “bol etkileşimli, viral içerik üretmek” bulunuyor.
Viral olmanın yollarını paylaşmadan önce şunu belirtelim; viral içerikler gerçekten ender rastlanan şeyleri okuyucuya sunar. Genelde görmeye alışık olduğumuz içeriklere aykırı olurlar ve bir norma bağlı kalınarak oluşturulmazlar. Bu sebeple yaratıcılığın viral içeriğin olmazsa olmazı olduğunu hatırlatarak bir içeriğin viral etki göstermesi için neler yapılabileceğine değinelim.
İyi Bir İçerik Oluşturmanın İlk Adımları
1. Kitlenizi tanıyın
Hedef kitlenizi tanıyın, onların karakteristik özellikleri hakkında fikir edinmeye, bunun için de onlarla empati kurmaya çalışın. Hazırladığınız bir içeriği okurken kendinizi onların yerine koyun. Siz bu virale maruz kalsaydınız ne düşünür, nasıl bir tepki verirdiniz? Hoşunuza giden noktalar hangileri, hangi bölgelerin yetersiz olduğunu düşünüyorsunuz? Tüm bu sorulara, içeriğe kitlenizin gözünden bakarak cevap vermeye çalışın. Hedef kitlenize hitap etmeyen, onların hoşlanmayacağı ya da yetersiz bulacağı içerikler üretmeniz viralleşme konusunda size pek yardımcı olmayacaktır.
2. Orijinal şeyler bulmak için araştırma yapın
Bir konudaki genel bilginin aksini ortaya koyan ya da istisnai örnekleri gösteren araştırmalara imza atmak ve bu doğrultuda içerik hazırlamak viral üretimin önünü açan en önemli faktörler arasındadır. Örnek vermek gerekirse Washington Post’un yayımladığı “Bağımlılığın muhtemel sebebi keşfedildi, düşündüğünüz gibi değil.” ya da “Uzun yaşamın sırrı keşfedildi, kim istemez ki…” başlıklı araştırmalar okuyuculara sundukları farklı bilgilerle oldukça ilgi çekmişti.
Bir konunun başlığında bu örneklerdeki gibi ifadeler kullandığınızda kitlenize genel bilgiden farklı bir şey sunacağınızı söylemiş oluyorsunuz. Eğer kitleniz içeriğinizi inceledikten sonra hakikaten iyi bir araştırma yaparak enteresan bir içerik ürettiğinizi düşünürse o içerik viral olma potansiyeline sahip olur.
3. Güçlü bir başlık belirleyin
Buzzfeed’in bir içerik için 50 alternatif başlık belirlediğiniz biliyor muydunuz? İnternette o kadar çok içerik var ki iyi bir ilk izlenim yaratmak ya da diğer içeriklerin önüne geçmek için ilk olarak iyi bir başlık belirmeniz gerekiyor.
Çekici, fayda odaklı ve merak uyandıran bir başlık hazırlayın ve başlığı okuduğunuzda kendi kendinize “Bu başlık bende ilgi uyandırır mı?” diye düşünerek eleştirel bir bakış atın.
Eğer içeriğinizin viral olmasını istiyorsanız yanıltıcı başlık kullanmayın. Başlıkta kullandığınız sözcüklerle içeriğinizin geneli arasında mutlaka bir bağ bulunmalı. İnsanlar arama motorları, e-mail bültenleri ya da sosyal medya aracılığıyla başlığınızı görüp ilgi çekici bularak içeriğinize gelseler bile içeriğin genelinin başlıktaki beklentiyi karşılamadığını gördükleri zaman içeriğinizi paylaşmak istemezler. Dolayısıyla o içeriğin viral olma şansı ortadan kalkmış olur. Bu yüzden insanlara dürüst davranın, içerikle ilgili oluşturduğunuz beklentiyi karşılayın.
4. Kısa tutun
Elbette amacınıza ve konunuza göre bu maddeye bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Viral videoların ortalama sürelerinin 30 saniye ile 1 dakika arasında olduğu biliniyor. Kısalan ortalama odak süresini en iyi şekilde değerlendirmek zorundasınız.
Aynı şey bloglar için de geçerli. İnsanların ilgi süresi kısadır, içeriğiniz kısa olsa bile bu ilgiyi kaybetmek istemiyorsanız alt başlıklar, noktalı maddeler ve görseller ile içeriği daha çekici kılmayı unutmayın.
Viral Olma Potansiyeli Yüksek İçerik Fikirleri
1. Liste içerikler oluşturun
Birçok viral içeriğin formatında listeleme yönteminin tercih edilmesinin elbette bir sebebi var. Türkiye’de Onedio, dünyada ise Buzzfeed gibi portalların “Gördüğünüzde sizi hayrete düşürecek 15 fotoğraf” gibi başlıklarla yayımladıkları içerikler genellikle daha kolay viral olabiliyor. Tabii burada ana başlıktan sonra dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, liste maddelerinin yaratıcı ve aykırı olması, dolayısıyla okuyucularınız gözünde fark yaratmasıdır. Eğer son derece klasik bilgilerden oluşan ve kitlenizde heyecan yaratacak detaylara yer vermeyen bir içerik hazırladıysanız bu içeriğin viral olmasının çok da kolay olmadığını söyleyebiliriz.
Örneğin Buzzfeed’in 2015 yılında en çok etkileşim alan içeriği “Sadece 10 yıldır birbirinin en iyi arkadaşı olan insanların bildiği 21 şey” başlıklı gönderiydi. Günümüzde bu tip içerikler çok fazla üretildiği için bu başlıktan yeni bir viral içerik doğurmak pek kolay olmayacaktır ama 2015 yılı için bu son derece farklı bir içerikti.
Yine Buzzfeed’in paylaştığı “Edebiyat tarihinin en güzel 51 cümlesi” başlıklı içerik de çok büyük ilgi görmüştü. Filmlerden, kitaplardan ya da diğer eserlerden yapılan alıntıları barındıran içerikler insanları paylaşmaya teşvik eder. Buzzfeed’in örnek verdiğimiz başlığı 9 milyondan fazla görüntülenmeye ve 1 milyon paylaşıma ulaşmıştı.
2. İnfografikler üretin
Eğer bilgi veren, istatistikler sunan bir içerik hazırladıysanız içeriğin bir bölümüne hem detayların özet şeklinde yer aldığı hem de göze hoş gelen bir infografik ekleyebilirsiniz. İnfografikler hem içeriğinizin daha kolay tüketilmesini sağlar hem de okumayı daha eğlenceli hale getirir. Bu sayede kitleniz sıkılmadan içeriğinizi tüketebilir ve başkalarıyla paylaşabilir.
3. Uyarıcı içerikler üretin
İnsanları bir konu hakkında uyaran içerikler de kullanıcıları daha çok paylaşmaya teşvik eder. Herhangi tehlikeli bir konuyla alakalı uyarı niteliğindeki içeriğinizi gören kitleniz, kendi kitlesiyle bunu paylaşarak onları da uyarmak ve tehlikeden korunmalarını sağlamak isteyecektir. WebMD.com’un 2015 yılındaki en çok paylaşılan üç gönderisinden ikisinin bu türde olması zaten bunu ispatlıyor.
Türkiye’deki uyarıcı içeriklerden yola çıkmak gerekirse “Telefon dolandırıcılarına dikkat!”, “Hafta sonu plan yapmadan önce bu uyarıya mutlaka dikkat edin!”, “Seçim günü sandığa gitmeden önce bunlara dikkat edin!” gibi içeriklerle çok sık karşılaştığınızdan eminiz.
4. Test hazırlayın
“Elbiseyi sarı mı yoksa beyaz mı görüyorsunuz?” şeklindeki test içeriği hala hafızalarda. Birçoğumuzun sinirini bozsa da o yılın en çok konuşulan içeriklerinden biri olmayı başarmıştı. Başarılı bir şekilde üretilen ve insanlara farklı gelen testlerin paylaşılma ihtimali yüksektir. Test içerikleri genelde eğlenceli olur ve paylaşan kişilerin pozitif yönlerini gösterir. (ne kadar zeki oldukları, duygusallık dereceleri, hangi film karakterine benzedikleri gibi)
Ayrıca test içerikler uzun formatlı ve araştırma tabanlı içeriklere kıyasla çok daha kolay üretilebilirler.
Test içeriklerinin ne kadar etkili olduğunu anlamak için “En baskın karakter özelliğiniz hangisi?” başlıklı PlayBuzz içeriğine bakmak yeterli olacaktır. Bu içerik 4 milyondan fazla paylaşıldı, bunun yanı sıra ülkemiz başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde benzer içeriklerin üretilmesine de zemin hazırladı.
5. Kullanıcı tarafından oluşturulan içeriklerden yararlanın
Sitenizi kullanan kişilerin içerik oluşturmasına izin verin. Böylece onları da oyuna dahil etmiş olacak ve etkileşimli bir platform haline geleceksiniz.
Kullanıcıların oluşturduğu içerik sayısı arttıkça elinizdeki geniş havuzda yer alan içeriklerden hangilerinin viralleşme potansiyelinin yüksek olduğunu anlayabilir ve onları ön plana çıkarabilirsiniz. Ayrıca bu sayede kitlenizin ne kadar yaratıcı içerikler üretebileceğine de şahit olursunuz.
Türk Hava Yolları, Netflix, BMW, Starbucks, Red Bull gibi birçok dünya devi şirket de düzenli olarak kullanıcılar tarafından üretilen içerikleri yayımlıyorlar. Bunu sadece eğlence amaçlı yapmadıkları bir gerçek.
İçeriklerinizin Nasıl Daha Çok Etkileşim Almasını Sağlayabilirsiniz?
1. İlgi çekici konulara odaklanın
Bu konuyla alakalı global yayın devlerinden ve önemli gazetelerden biri olan New York Times’dan bir örnek içerik inceleyelim. 2015 yılında New York Times’ın viral olan en iyi içerikleri arasında “Birine aşık olmak için bunu yapın“, “2015 yılında gidilecek 52 yer“, “Doğada yürüyüş yapmak beyni nasıl değiştirir?“, “Zimbabwe’de aslanlar için ağlamayız” gibi başlıklar bulunuyordu. Peki biz bu başlıklardan ne çıkarabiliriz?
“Birine aşık olmak için bunları yapın” başlıklı yazı ilginç değil mi? İçeriğinizin tanıtımında ya da başlığında insanlarda olumlu hisler yaratan kelimeleri kullandığınız zaman kitlenizi etkileyebilir ve onlarda merak uyandırabilirsiniz. Ayrıca bu içeriğin, New York Times’ın en çok paylaşılan beşinci içeriği olan “Doğada yürüyüş yapmak beyni nasıl değiştirir?” başlıklı yazıya kıyasla iki kat daha fazla paylaşım aldığını da söylemek gerekiyor.
New York Times’ın “2015 yılında gidilecek 52 yer” başlıklı içeriği 500.000’den fazla kez sosyal mecralarda paylaşıldı. İçeriğin aynı zamanda etkileyici resimler de barındırdığını ve seyahat hayallerine hitap ettiğini söyleyerek size başka bir ipucu daha vermiş olalım.
2. Eğlenceli olun
İnsanlar eğlenceli içerikleri paylaşmaktan hoşlanırlar. Güldürü ögeleri barındıran ve insanlara okudukları sırada keyifli zaman geçirmelerine yardımcı olan içerikler üreterek gönderilerinizin viral olmasını sağlayabilirsiniz. Kitleniz eğlendiği bir içeriği paylaşarak kendi takipçilerinin de bu eğlenceden yararlanmasını isteyecektir. Unutmadan video çağına girdiğimizi de hatırlatarak eğlenceli videoların kolaylıkla viral içeriklere dönüştüğünü söyleyebiliriz.
Sonuç olarak eğer temanız müsaitse içeriklerinizde eğlence unsurlara yer verin. Biraz ciddiyet gerektiren temanız varsa aralara ufak mizahi unsurlar serpiştirebilirsiniz.
3. Şaşırtın
Bir içeriğin viral olması, bazen sadece içerikte hiç beklenmedik şeylerin bulunmasına bağlıdır. İnsanlar içeriğinizle ilgilendikten sonra kendilerini aydınlanmış ve şaşırmış hissederlerse içeriğinizi paylaşmak isteyeceklerdir. Örnek vermek gerekirse EveningStandard’da yayımlanan “3 bardak şampanya içmek bunama ve Alzheimer hastalıklarını önlüyor” başlıklı yazı viral olmuş ve 938.000’in üzerinde paylaşım almıştı.
4. Kitlenize akıllı olduklarını hissettirin
İnsanlar kendilerini akıllı hissettiren içerikleri paylaşmak isterler. İçerik paylaşırken genelde “sosyal para birimi” geçerlidir. Yani eğer bir içerik, paylaşan kişiyi zeki ya da akıllı gösteriyorsa bu içerik kısa sürede onun arkadaşlarına, oradan arkadaşlarının arkadaşlarına ulaşacaktır.
LinkedIn, 2012 senesinin Şubat ayında önceki yılın en çok görüntülenen profilleri listesinin ilk sıralarında yer alan %5’lik dilimine bir mail gönderdi. Kendini bir şekilde ayrıcalıklı bir grubun içerisinde hisseden binlerce LinkedIn kullanıcısı Twitter ve Facebook’a akın ederek bu durumu paylaştı. Haliyle bu durumun en büyük kazananı da LinkedIn oldu.
5. Gerçek konulara değinin
Kitleniz için hiçbir anlam ifade etmeyen ve kimsenin empati kuramayacağı içerikler üretmek yerine onların kolaylıkla kendinden bir şeyler görebileceği içerikler hazırlayın. Başka bir deyişle kitleniz içeriğinizle ilgilendiği zaman “Bu problemin yanıtını ben de merak ediyordum” ya da “Buna benzer bir şey benim de başıma gelmişti” diyebilmeli. Onların hayatlarına dair bir şeylere dokunabilirseniz, duygularına gerçekten hitap edebilirseniz içeriklerinizi viralleştirebilirsiniz.
Bir İçeriğin Viral Olma Yolunda Daha Geniş Kitlelere Ulaşması İçin Ne Yapabilirsiniz?
1. E-Posta listenizden faydalanın
E-posta listeniz her zaman içeriğinizi viralleştirme konusunda size destek olur. Çok geniş bir listeniz, harika tıklanma oranlarınız olmasa bile içeriğinize önem veren kişilerin e-posta listenize kayıt olduğunu unutmayın. Listenizdeki kişiler sizin işinize değer veren insanlar. Dolayısıyla hazırladığınız içeriği paylaşma ihtimalleri yüksek.
Harika bir içerik fikriniz olsa bile insanların erişim imkanı olmadığı sürece o içeriğin viralleşmesi imkansızdır. E-postalarla içeriğinizin erişim sayısını da artırmış olursunuz. Bu yüzden e-posta listelerinin gücünü görmezden gelmeyin.
2. Sosyal medya için uygun gönderi oluşturun
Facebook ve Twitter gibi mecralarda içeriğinizi paylaşırken çok uzun cümleler kurmamaya özen gösterin. Örneğin; Twitter artık 240 karaktere müsaade ediyor olsa da siz yine de tüm karakterleri kullanmak zorunda değilsiniz, mümkünse 20-30 karakterlik boşluk bırakın ki kalabalık karakter grubu yüzünden içeriğiniz ilgiden uzak kalmasın. Aynı şekilde Facebook’ta da uzun paragraflar yazıp insanları sıkmamanız sizin için daha olumlu sonuçlar getirecek, etkileşimi artıracaktır.
Sosyal medyada paylaştığınız içeriklerin etkileşimini artırmak için soru formunda paylaşımlar yapabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse “Viral İçerik Oluşturmanın 10 Yolu” başlıklı bir içeriği Facebook’ta paylaşırken “Viral İçerikler İle Alakalı Bu Gerçekleri Daha Önce Duymuş muydunuz?” gibi bir soru cümlesinden faydalanarak insanları yorum yapmaya teşvik edebilirsiniz. Yorumlarla gelen yüksek etkileşim sayesinde içeriğiniz daha popüler olacaktır.
Tüm bunları yaparken sosyal medyaya uygun bir dil kullanmaya da özen göstermeniz yararınıza olur. Günümüzde samimi bir dille oluşturulan içerikler daha kolay etkileşim alabiliyor.
3. Reklamlardan yararlanın
İşletmeler için viralleşmeyi kolaylaştıran faktörlerden bir diğeri de ücretli reklamlardır. Geniş kitlelere ya da hedeflediğiniz ana kitleye doğrudan ulaşmak amacıyla reklam için belli bir bütçe ayırabilirsiniz.
Facebook’ta gördüğünüz birçok reklam, ürün ya da hizmet satışı üzerine olabilir. Çünkü genelde pazarlamacılar reklam verdikleri zaman maddi bir karşılık almak istiyorlar. Dolayısıyla para kazanmak için para ödemek gibi bir arzuları var. Ama bu tamamen doğru bir tutum değil. İçeriğinize yapacağınız yatırım sonunda içeriğin viral hale gelmesi ile hem trafiği hem satış oranlarını artırmış olacaksınız.
Örneğin geçmiş dönemde New York Times gazetesi Facebook’ta “Uzmanların 20’li yaşlarda uygulanmasını önerdiği 8 sağlık alışkanlığı” başlıklı yazı için sponsorlu bir gönderi oluşturmuştu. Bu içerik aracılığıyla New York Times’ın herhangi bir şey sattığını ya da doğrudan para kazandığını söyleyemeyiz. Ama başarılı bir şekilde oluşturdukları içeriklerinin reklamını yaparak marka bilinirliklerini ve abone sayılarını artırdılar.
4. Yorumlara izin verin
Yorumlara izin vermek içeriğinizin viral olma şansını artırır. Eğer güzel bir yorum ya da eleştiri alırsanız ona cevap verin. Cevap verdiğiniz durumda hem yorumu yapan kişi size cevap vermek isteyecek hem de okuyucunun yorumuna cevap verdiğinizi gören kitlenizdeki diğer insanlar yorum yapmak için daha istekli olacaklar . Kitlenizde içeriğe yorum yapan insanların sayısı arttıkça o içeriğin viral olma konusundaki şansı da artacaktır.
Sonuç
İçerik pazarlamasının en zor noktalardan birisi viral olabilmeyi başarmaktır. Bir içeriğin viral hale gelmesini sağlamak için her durumda geçerli olan net bir kılavuz ortaya koymak mümkün değil. Çünkü bir içerikte işe yarayan bir taktik başka bir içerikte hiçbir işe yaramayabilir. Ama yine de daha önceki viral içeriklerden yola çıkarak hazırladığımız listedeki maddeleri benimseyen bir yaklaşım sergilerseniz viral içerik üretme şansınız daha yüksek olacaktır.
İçeriğinizi oluşturmadan önce kitlenizi tanıdığınıza emin olun, viral bir içerik üretmek istiyorsanız orijinal ya da çok az rastlanan bir fikir ile yola çıkın. Eğlenceli, şaşırtıcı, olumlu duygulara hitap eden ve insanlara fayda sağlayan içerikler oluşturmaya çalışın. İnfografik, video, liste içerik, test gibi günümüzün popüler içerik formatlarından faydalanın.