Pazarlamacılar olarak “kaliteli içerik” terimini çok fazla kullanıyoruz, ama aslında bu terimin ne anlama geldiğini hiç düşündük mü? Kaliteli içerikler sadece profesyonel yazarlar tarafından mı yazılabilir? Yoksa sadece üniversite diploması olan kişilerin yazdığı bir içerik için mi kaliteli değerlendirmesi yapılabilir? Veya bir sürü endüstriyel terimlerle donatılmış 4000 kelimelik bir içerik midir kaliteli içerik? Neyse ki cevap düşündüğünüz kadar karmaşık değil. İçerik pazarlaması alanında yeni olsanız bile, atacağınız doğru adımların neticesinde kaliteli içerikler üretebilirsiniz.
Daha fazla içerik, daha iyi içerik anlamına gelmez. Kaliteli içerik, iyi ve kötü web sitelerini birbirlerinden ayıran temel farklılıkların başında gelir. Kaliteli içeriğin tanımı markalar ve kitleleri özelinde farklılık gösterse de bir içeriği kaliteli olarak niteleyebilmek için bazı genel özelliklerin varlığından söz edebiliyor olmamız gerekir.
Kaliteli İçerik Oluşturmak Neden Önemli?
Kaliteli içerik; kitlenizle güven ve otorite bağı kurmanıza yardım ederken sitenizin arama motorlarında iyi bir sıralamaya sahip olmasını, yani popüler olmanızı sağlar.
“Kalite” tanımı sektöre veya hedef kitleye bağlı olarak değişirken, güvenilirlik ve tutarlılık gibi kalite göstergeleri olan birçok ortak unsur vardır.
Ancak kaliteli bir içeriğin bazı özelliklere sahip olması gerekir:
- Yeni okuyucular/kullanıcılar çekebilme
- Yeni yönelimler oluşturma
- Müşterilere/takipçilere yol gösterme
- Var olan kullanıcıları tatmin etme ve tutma
- Otoriter olma
- Dikkat çekme
Kaliteli bir içerik ayrıca;
- Bulunabilir
- Paylaşılabilir
- Kullanılabilir
- Okunabilir
- Alıntı yapılabilir
- Harekete geçirebilir
- Raporlanabilir olmalıdır
Ancak içeriğiniz bu özelliklerin hepsine birden sahip olsa bile hala başarılı sayılmayabilir. Kaliteli içerik aynı zamanda “başarılı içeriktir” ve bir hedefe ulaşmalıdır. Önemli olan; içeriğinizden ne elde ettiğinizdir.
Düşük kaliteli, ‘başarısız’ içerikler ise hedeflerinize ket vurabilmekle beraber şunlara sebep olacaktır:
- Düşük CTR (tıklanma) oranı
- Düşük indirilme oranları
- Düşük arama sonuçları görünürlüğü
- Potansiyel müşterilerin markaya olan ilgisini kaybetmesi
Potansiyel müşterileriniz, onlara sunmuş olduğunuz, ilgilerini çeken ve işlerine yarayan içeriklerinizi indirecek, paylaşacak ve sayfanızı tekrar ziyaret edeceklerdir.
Kaliteli İçeriğin Olmazsa Olmazları
1. Okuyucuyu bilgilendirmelisiniz
Yüksek kaliteli bir içerik, soruları net ve eksiksiz bir şekilde yanıtlar. Bir meseleyi üstün körü inceleyip geçmek yerine, derinlemesine ele alır. Bu nedenle öncelikli olan arama motorları için değil, kullanıcılar için içerik üretmektir. İyi bir araştırma sonucunda orijinal ve kapsamlı bir içerik ortaya çıkarmak esas amaçtır.
Zaten var olan bir fikir üzerinden yola çıkmak yerine, mevcut olan soruna benzersiz, detaylı ve yeni bir bakış açısı katmayı hedeflemek; okuyucularınızın, o soruna bir çözüm bulmak için ihtiyaç duydukları bilgiyi edinmelerine ve kullanmalarına yardımcı olur.
2. İçeriğin uzunluğunu iyi ayarlamalısınız
İçerik için ideal kelime sayısını ayarlamakta zorlandığımız bir zamandayız. Bir taraftan, Google’ın bir konunun tüm yönlerini kapsayan uzun ve “dolu” içerikleri tercih ettiğini biliyoruz. Öte yandan, mobil kullanıcılar hareket halindeyken okuyabilecekleri daha kısa ama özlü içerikleri tercih ediyorlar.
İçerik oluştururken hedeflerinize ve hedef kitlenizin amacına odaklanın; içeriğinizin arama motorlarında üst sıralarda yer almasını ve diğer sitelerden bağlantı kazanmasını istiyorsanız daha uzun içerikler üretmeye yönelin. Ancak içeriğinizin mobil kullanıcılara hitap etmesini istiyorsanız içeriğinizi ona göre biçimlendirin. Böylece mobil kullanıcıların ihtiyaç duydukları bilgileri hızlı bir şekilde almalarına olanak sağlayabilirsiniz. Bunu yaparken mobil kullanıcıların arama yapabilecekleri başlıkların, madde işaretlerinin, listelerin uygun şekilde kullanıldığı ve diğer mobil uyumlu içeriklere bağlanma olasılıklarının yüksek olduğu anahtar kelimelere odaklanmayı da ihmal etmeyin.
3. Yazım kurallarına dikkat ederek tutarlı bir içerik ortaya çıkarmalısınız
Google, sayfaların ve sitelerin güvenilirliğine büyük önem verir. Yazım veya dil bilgisi hatası olan bir sayfanın güvenilir olarak değerlendirilmesinin ihtimali düşüktür. Ayrıca yazım yanlışları ve devrik cümlelerle dolu, anlaşılması güç bir içeriği okumayı da kimse istemez.
Bunların dışında önemli olan diğer bir nokta ise tutarlılık. Anlattığınız konu her ne ise tutarlı olmalısınız. İlk paragrafta savunduğunuz fikri sonraki paragraflarda yadsımanız, okuyucuyu içeriğinizden uzaklaştıracaktır.
Bu konuda kendinize sormanız gereken sorular:
- İçeriğim tutarlı mı, gerçeklikten uzak mı?
- İçeriğimde paylaştığım bilgiler mantık çerçevesinde değerlendirilebiliyor mu?
- İçeriğim dil bilgisi kurallarına uygun bir şekilde, yazım hatalarına yer vermeden oluşturulmuş mu?
4. İçeriğinizi görseller, videolar ve infografiklerle desteklemelisiniz
Görüntü veya başka medya biçimleri kullanmadan da yüksek kaliteli bir içerik üretmek mümkündür. Ancak görsellerle desteklenmiş bir içeriğin, sosyal medya paylaşımlarını, sayfada geçirilen süreyi ve metinden bağımsız olarak etkileşimi artırdığını biliyoruz. Yapılan bir araştırmaya göre insanların %40’ının görsel bilgiye daha çok reaksiyon gösterdiği, görsel tabanlı içeriklerin metin içeriklerine göre 12 kata kadar daha fazla paylaşıldığı görülmüş.
Görsellerle desteklediğiniz içeriğiniz için kendinize sormanız gereken sorular ise şunlar:
- Kullandığım görseller veya videolar içeriğim ile uyuşuyor mu?
- İçeriğime estetik açıdan olumlu bir etkileri olmuş mu?
- Teknik açıdan kalite standartlarını karşılıyorlar mı?
- Başkalarının paylaşmak veya link vermek isteyecekleri kalitede mi?
5. İçeriğinizi doğru bir şekilde biçimlendirmelisiniz
Kaliteli içerik; kolay okunabilir, estetik olarak çekici, kolay tarama ve gözden geçirme (ziyaretçilerinizin çoğunun içeriğinizi tüketme şekli) için uygun olmalıdır. Google’ın algoritmaları, sayfa ve içerik düzenini tespit edebilecek kadar karmaşık bir hale aldı. Bu algoritmaların, içeriğinizin kötü biçimlendirildiğine dair yaptığı değerlendirme, Google sıralamalarında istediğiniz pozisyonu almanıza engel olabilir.
En uygun biçimlendirme için aşağıdaki basit önerileri uygulayabilirsiniz;
- Bold ve italic gibi metin biçimlendirmelerini kullanın.
- Kısa ve öz cümleler ve paragraflar oluşturun.
- Noktalı maddeleme veya numaralı liste elemanları kullanın.
- Beyaz alanın uygun ve verimli kullanılmasına dikkat edin.
- Büyük metin bloklarını daha okunabilir hale getirmek için başlık ve alt başlık kullanımına özen gösterin.
6. Başlıklarını iyi ayarlamalısınız
İnsanlar ortalama 8 saniyelik bir dikkat aralığına sahiptirler ve içeriğiniz ne kadar ilgi çekici olursa olsun, ilk birkaç saniye içinde harcadıkları zamana değmeyeceğini düşündükleri içeriği okumazlar. Dolayısıyla başlıkları ve ara başlıkları iyi ayarlayarak, okuyucuyucuların dikkat aralığını verimli bir şekilde kullanmalısınız. İçeriğiniz bilgi bakımından zengin olsa bile sıkıcı başlıklar okuyucunun ilgisini dağıtabilir. Bu yüzden onların ilgilerini çekecek başlıklar oluşturmaya özen gösterin. Her içerik için alternatif başlıklar belirleyerek, bu başlıkların içerisinden en iyi performans gösteren başlığı A/B testleri ile tespit edebilirsiniz.
Bunun yanında okuyucularınızın, sayfanıza geldiklerinde aradıkları bilgileri bulmalarını mümkün olduğunca kolaylaştırmalısınız. Zekice ayarlanmış ana ve alt başlıklar, okuyucuların sayfayı hızlıca aşağı yukarı kaydırarak aradıkları bilgiye rahatlıkla erişebilmelerine olanak tanır.
7. Okuyucuya değer katmalısınız
İçeriğiniz, internetteki bilgi tabanına herhangi bir şey eklemiyorsa, arama motorları neden içeriğinizi sıralamak istesin ki? Kaliteli içerik, aynı zamanda değer katandır ve kullanıcılar için birçok avantaj sağlar. Kaynak ve fikirlerinizi, pazar alanınızı ve tüketici gereksinimlerini hesaba katarak, okuyuculara yardımcı olacak, etkili içerikler üretmeyi hedeflemelisiniz.
Değer sağlamanın yolu, büyük ölçüde sektörünüze bağlıdır. Örneğin; bir turizm işletmesinin sahibiyseniz, seyahat eden kişilerin yolculuklarına nasıl hazırlanmaları, hazırlık aşamasında neler yapmaları gerektiği ile ilgili içerikler yayımlayabilirsiniz. Bir yazılım şirketiniz varsa, sorun gidermeye yarayan bir materyal veya bir S.S.S (Sık Sorulan Sorular) yayımlayabilirsiniz. Bu seçeneklerin ikisi de hem şimdi hem de gelecekte, takipçileriniz için değerli ve yararlı birer kaynak olacaktır.
Katma değer sağlayacak bir içeriği nasıl oluşturabileceğiniz konusunda kendinize şu soruları sorun:
- Hedef kitlem kim?
- Hedef kitlemin nasıl problemleri veya endişeleri var?
- Yararlı bulabilecekleri bilgiye sahip miyim?
- Şu anda sektörüm ile alakalı hangi içerikler popüler?
- Okuyucularıma fayda sağlayacak benzersiz bir bakış açısına sahip miyim?
8. Okuyucuyu güvenilir olduğunuza ikna etmelisiniz
Bir düşünün; şirketinizin blog sayfası için bir içerik yazıyorsunuz, binlerce insan okuyor ve yazdığınız şeylerin birçoğu yanlış! Bunun şirketinize ve kişisel itibarınıza ne gibi zararlar verebileceğini tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde. Çünkü o blog sayfası, aynı zamanda şirketinizin bir yansımasıdır.
Doğruluk, okuyucuların güvenini kazanmanızı sağlar. Bu yüzden her yazdığınız kelimeyi sorgulamanız ve defalarca tekrar gözden geçirmeniz gerekir. Bunun yanında kime bağlantı verdiğinizi sorgulayın. Güvenilir ve yetkin bir kaynaklara bağlantı vermeniz, okuyucularınızın daha fazla güvenini kazanmanızı sağlar.
9. İlgili ve doğal bir dil kullanmalısınız
Kitlenizin kim olduğunu gerçekten biliyor musunuz? Bu konunun üzerine eğilirken kitlenizin tükettiği içerikleri inceleyin ve bu içeriklerde nasıl bir dil kullanıldığını not edin.
Eğer akademik düzeyde veya çok teknik içerikler yayımlamıyorsanız konuşma dilini kullanabilirsiniz. Sohbet havasında ilerleyen bir içerik, daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmanızı sağlar. “Ben” ve “siz” gibi zamirleri kullanarak konuşma tonunuzu geliştirebilir ve okuyucularınızın sizi tanımalarına ve sizinle ilişki kurmalarına izin vermiş olursunuz. Böylece Content Marketing Enstitute‘nün “doğal dil” olarak tanımladığı ilgili ve samimi tonu yakalamış olursunuz.
Bununla birlikte kullanıcılar arama motorunda bir sorunun cevabını ararken (özellikle de sesli aramada) içerik başlıklarına uygun cümlelerle arama yapmaya dikkat etmez, kendi ağızlarından kurdukları cümlelerle arama yaparlar. Bu yüzden içeriğiniz bu sorulara cevap verir nitelikte olmalıdır. Google’ın algoritması da anahtar kelimelere ilişkin faydalı yanıtlara öncelik vermek için geliştirilmiştir.
10. Özgün olmalısınız
Yazma yeteneği düşük olan birisi bile Google’da basit ve hızlı bir araştırma yaparak bir içerik ortaya çıkarabilir. Ama bu benzersiz olmanın çok uzağındadır. Yani ne yazık ki, başkalarının yazdıklarını kopyalamak size Google sıralamalarında istediğiniz konuma ulaşmanıza ve okuyucularınızı etkilemenizi sağlamaz. Bu nedenle ne yazarsanız yazın, kendinizden bir şeyler katmaya ve yazdıklarınızla kendi yeteneğinizi birleştirmeye çalışmalısınız. Her içeriğe kendi bakış açınızı ekleyin ve kendi tarzınızda yazın ama bunu okuyucu kitlenize uyarlayın. Tüm bu uğraşlar, rakipleriniz arasından sıyrılmanız ve öne çıkmanız konusunda size yardımcı olacaktır.
11. Güncel olmalısınız
Bir web sitesi veya blog sahibi olmak özveri ve sorumluluk ister. Birkaç yazı post edip ardından işi bırakırsanız sıkı takipçiler veya müşteriler kazanamazsınız. Ayrıca arama motorları da düzenli olarak güncellenmeyen siteleri pek dikkate almıyorlar.
Bir blog veya içerik siteniz varsa, bu sitelerinizi düzenli olarak kaliteli içeriklerle güncellemeniz gerekir. Ancak ne sıklıkla güncelleyeceğiniz size kalmış. Herkesin farklı kaynakları ve farklı öncelikleri vardır. Yine de, en azından haftada 2 defa güncellemeye özen göstermelisiniz. İçeriksiz bir “içerik” sitesinin kimseye bir faydası olmaz.
12. İçeriklerinizi iç ve dış bağlantılarla desteklemelisiniz
Bir sitenin veya bir içeriğin güvenilirliğinin en önemli göstergelerinden biri de iç ve dış bağlantılardır. Kalitesiz veya spam olduğu bilinen sitelere yapılan yönlendirmeler, tahmin edebileceğiniz üzere arama motorlarının gözünde içeriğin veya sitenin güvenilirliğini öldürür. Ayrıca Google’ın aşırı miktarda iç bağlantı kullanımına da pek hoş yaklaşmadığını söyleyebiliriz, özellikle de yapay iç bağlantılar ve bağlantı metinlerinin aşırı kullanımında büyük zararlar görebilirsiniz.
Sayfanın kalitesinin diğer bir göstergesi de, o sayfaya gelen bağlantıların sayısı ve kalitesidir. Sayfaya kim bağlantı veriyor? İyi bilinen ve popüler sitelerden verilen bağlantılar içeriğin güvenilir ve inandırıcı olduğunu kanıtlamanın en etkili yollarındandır. Sayfaya hiç bağlantı verilmemiş veya bağlantılar küçük, bilinmeyen ve spam içerikli sitelerden geliyorsa bu, içeriğin düşük kaliteli ya da güvenilir olmadığının bir göstergesi olabilir.
13. Doğru domain yönetimi yapmalısınız
Bir içerik, yüksek kaliteye sahip olmak adına tüm kriterleri karşılayabilir, ancak sitedeki diğer sayfaların kalitesiz olduğu görülürse bu, oluşturduğunuz kaliteli içeriğin beklenen etkiyi yaratmamasına sebep olabilir. Bu yüzden bir içeriğin kalitesini belirlerken, onu çevreleyen içeriğe de bakmalısınız; bağlantı kurduğu sayfalar (yukarıda bahsettiğimiz gibi), ana sayfa ve sitedeki diğer içerikler. Yani her şey bir bütün olarak ele alınmalıdır ve komple bir kalite değerlendirilmesi yapılmalıdır.
Sonuç
Kaliteli içerik üretmek kolay değildir, kolay olması da beklenemez. Zaman, emek ve hatta profesyonel yardım gerektirebilir. Ancak doğru uzunluk, yapı, özgünlük, bağlantılar ve modelleme gibi unsurlara dikkat ederek kaliteli içerikler üretmek için doğru adımlar atmış olursunuz. Okuyucularınızın isteklerine ve gereksinimlerine odaklanarak hazırladığınız içerikler, sitenizin başarısını yıllar boyu etkileyecektir.