İçerik üretmek, sadece ilgili cümleleri art arda sıralamaktan ibaret değildir. Ziyaretçilerin sayfada kalmaya devam etmesi, alışveriş yapmaya karar vermesi ya da okuduklarını sosyal medyada paylaşması için onlara okunabilir bir içerik sunmak şart. Göz yoran cümleler ve yanlış kelimelerle dolu ifadeler okuyucuları sayfadan uzaklaştırır. Bu durumda hedef kitleyle buluşmak da giderek daha zor bir hale gelir.
Okunabilir İçerik Neden Önemli?
Kelimelerin beyinde izlediği yol görsellere göre çok daha uzun ve karmaşık. Dolayısıyla, ziyaretçilerinizin dolambaçlı anlatımlar karşısında tolerans gösterme ihtimalleri de oldukça düşük.
İçeriklerdeki netliğin önemi, çeşitli araştırmalarla da ortaya konulmuş durumda. 70’li yıllarda Amerikan Ordusu için geliştirilen ve günümüze uyarlanan bir puanlama modeli, hangi eğitim seviyesine yönelik içeriklerin kolay okunduğunu ortaya koyuyor. Flesch-Kincaid isimli bu modelin ordudan çıkmasındaki amaç, stres altında emirlerin ne kadar anlaşılır olduğunu ölçmek.
Belki yeni yüzyıldaki modern insan burada kastedilen anlamıyla bir savaşta değil; ama her gün zamana ve hayata karşı verilen mücadele düşünüldüğünde koşullar benzer bile sayılabilir. Araştırma sonuçları ise hayli ilginç. Sonuçlara göre içeriklerde neredeyse ortaokul seviyesinde bir dil kullanmak gerekiyor. Bunun nedeni, eğitim ortalamasının düşük olması da değil üstelik. Yüksek lisans seviyesindeki insanlar bile, enerjilerini karmaşık bir anlatımı çözmek için harcamayı tercih etmiyor. İnsanların %80’i gereğinden uzun bir içeriği zaman kaybı olarak nitelendiriyor.
İçerikleri Daha Okunabilir Hale Getirmenin Yolları Nelerdir?
Daha kolay okunan, sürükleyici ve ilgi çekici içerikler için herkesin takip etmesi gereken birtakım ayak izleri var. Kısa cümleler kullanarak ve edilgen bir dil kullanmaktan olabildiğince kaçınarak en teknik konuları bile çekici hale getirmeniz mümkün.
1. İlgi çekici bir başlık bulun
İlgi çekici bir başlık, henüz arama motorlarında veya sosyal medyada gezinmekte olan potansiyel ziyaretçileri sayfanıza uğramaya ikna etmek için kullanabileceğiniz ilk silahtır. İnsanlar artık gerçekten zamanla yarışıyor, dolayısıyla işlerine yarayacak şeyleri hızlıca seçmek durumundalar. Bunun için de içeriğin başlığı kesinlikle belirleyici bir referans. Bir sayfada rastgele vakit geçiren ziyaretçilerin yaklaşık %80’i başlıkları okurken bu kişilerin sadece %20’si kadarı içeriklere göz atıyor. Bu nedenle onlara reddedemeyecekleri bir başlık sunmayı önemseyin.
Başlıktan bahsetmişken; okuyucuya bir vaatte bulunmanın öneminden de söz etmemek olmaz. İçeriğin başlığında, okuyucuya bir söz vermeli ve bunun gerçekçiliğini pekiştirmek için mümkünse rakamlardan yardım almalısınız. Başlıktaki ilk iki kelime, okuyucu algısı açısından kritik önem taşıyor, bu nedenle anahtar kelimeleri kullanmaya gayret edin. Okuyucunun acele etmesini gerektiren bir efekt kullanmak da her zaman işe yarayan bir paylaşım tekniği. “Hemen İşinizden Ayrılıp Freelance Çalışmaya Başlamanız için 10 Sebep” gibi bir başlık, beyaz yakalıların dikkatini çekmek amacıyla kurgulanmış güzel bir örnektir.
2. Giriş paragrafını etkili bir şekilde kullanmaya çalışın
Başlıkla birlikte kendinize çekmeyi başardığınız kitlenin ilgisini canlı tutmak için giriş paragrafını çok iyi kullanmalısınız. Etkili bir giriş paragrafında mutlaka içeriğin nasıl ilerleyeceği ile ilgili ipuçları olmalı. Bu ipuçları da olabilecek en eğlenceli ve yaratıcı şekilde okuyucuya sunulmalı. İçeriğinizi eğlenceli bir hale getirmek istiyorsanız, harekete geçmeniz gereken yer tam da burası.
3. Bir hikaye anlatın
Okuyucularla bağ kurmanın etkili yollarından biri de onlara bir hikaye anlatmak. İsterseniz en katı, en köşeli konuları bile, içine hikaye ve tecrübe katarak ilgi çekici hale getirebilirsiniz. İnsanlara özgü duygulara ve hassasiyetlere yer vermek, ziyaretçilerin kurumsal bir marka ile bile empati yapabilmesini mümkün kılar. Hem satın alma davranışlarını, hem de markalara sadakati tetikleyen de bu empati ve bağlanma duygusudur.
İçerikler birçok sektör için, belirli kurallara sadık kalarak yazılsa da; bunları yazan da okuyan da aynı paydada buluşabilir. Bu nedenle kişisel deneyimlerinize yer vermekten çekinmeyin. Özellikle içine insani duyguları katarak hikayeleştirdiğiniz bir metin, okuyucuya bir adım daha yaklaşmanıza olanak tanıyacaktır. Bu noktada hikayenin ziyaretçiyi konudan uzaklaştırmaması ise büyük önem taşıyor.
4. Basit bir dil kullanın
İçeriğiniz için tercih ettiğiniz yazım dili basit, sade ve anlaşılır olmalı. Uzun cümleler ve anlaşılması zor teknik terimler yerine tesadüfen içeriğinizde bulunan birini bile uzaklaşmasına sebep olmayacak ifadeler seçmeniz önemli. Bir konudaki uzmanlığın ölçüsü, o konuyu olabildiğince basite indirgeyerek aktarabilmekte saklıdır. Teknik terimlerden kaçının. Uzun ve sıkıcı paragraflar akademik makaleler içindir. Sosyal medyadaki yüzlerce basit ve eğlenceli içerikle yarış halinde olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın.
5. Kısa tutun
Yapılan bir araştırmaya göre; okuyucuların %79’u içerikleri satır satır okumak yerine hızlıca göz gezdirmeyi tercih ediyor. Bu nedenle; bir içeriği oluştururken hedefe kilitlenmek ve anlatılmak isteneni olabildiğince kısa şekilde ifade etmek size güç kazandırır. Uzun içerik sanıldığı kadar büyük bir avantaj değil. Okuyucuyu yanlış yönlere çekmemek ve asıl anlatmak istediklerinizin metnin içerinde kaybolmaması için içeriklerinizin uzunluğunu iyi ayarlamalısınız.
6. Bölümlere ayırın
Satırlarınız arasında dolaşmakta olan okuyucunun işini kolaylaştırmak için bilgilendirici alt başlıklardan faydalanabilirsiniz. Bu şekilde okuyucu, aradığı bilginin hangi bölümde olduğunu kolayca tespit edebilir. Çok uzun bir konuyu tek seferde paylaşmak yerine, farklı günlere ve farklı paylaşımlara bölmek de iyi bir fikir. En ideal paylaşım şekillerinden bir diğeri ise liste tipi içeriklerdir. Liste içerikler, kolay taranabilir olmaları sebebiyle okuyucular tarafından sıkça tercih ediliyor.
7. Eğlendirin ve ilham verin
Bir içerik oluştururken gerçekten o konu hakkında söyleyecek sözünüzün olması önemli. Bunu eğlenceli ve ilham verici bir paket halinde karşı tarafa sunmak ise işin püf noktası. Aksi halde, konuya ne kadar hakim olsanız da ziyaretçinizi sayfada tutmakta zorlanabilirsiniz. Bugün viral kampanyaların çoğunda duygulara dokunan, bağ kuran, günlük hayatla ilişkiyi koparmayan konseptler hedef kitleyle buluşuyor. İnsanların %63‘ü ilginç buldukları içerikleri sosyal çevreleriyle paylaşıyor. Eğlenceli içerikler için ise bu oran %43 seviyesinde.
8. Örneklendirin
Anlatmaya çalıştığınız konu çok karmaşık ve teknik bir konu ise, siz de derdinizi başka yollardan anlatmayı deneyin. Finansal detaylarla dolu bir gayrimenkul değerleme işi yapıyor olabilirsiniz, ama karşınızda sadece yeni bir eve sahip olmak isteyen basit bir aile ve sıradan insanlar var. O zaman işe bileşik faizden değil de her insanoğlunun sahip olduğu yuva kurma ve ev alma hayallerinden başlayın. Bu konu içerisinde bileşik faizi farklı örneklemeler ile kitlenize aktarmaya çalışın. Doğru örnekler ile çok karmaşık konuları bile kitlenizin kolayca anlayacabileceği bir hale getirebilirsiniz.
9. Okuyucuya güven verin
Kaynak kullanmak ve istatistik eklemek içeriklerinizin güvenilirliğini artırır. Bir hizmetin güvenilirliği, tüketicinin gözünde fiyattan çok daha önemli. İçeriğinize profesyonel grafikler eklemeniz, kaynağın bulunduğu sayfanın linkini paylaşmanız ve açık bir dil kullanmanız daha hızlı şekilde güven kazanmanıza yardımcı olur.
10. Okunması kolay bir font seçin
Kolay taranabilir bir içeriğin, nasıl göründüğü de olabildiğince iyi tasarlanmalı. Elbette detaylar markanıza göre değişkenlik gösterecektir; ancak kolay okunabilir bir içerik oluşturmak istiyorsanız beyaz fon üzerine siyah puntoyu tercih edebilirsiniz. Yazı boyutu olarak 12-14 arasında kalmaya özen gösterin. Web sitelerinin en çok tercih edilen fontlarını Arial ve Georgia oluşturuyor. Verdana, Lucida Grande ve Times New Roman da sıklıkla kullanılan font çeşitleri arasında.
11. Yaratıcı görsellerden ilham alın
Bazen onlarca kelimenin anlatamadığını tek bir kare fotoğraf anlatabilir. Doğru görsel seçimi, hem içeriği daha eğlenceli kılacak; hem de sosyal medyadaki paylaşım sayısını ve etkileşimi artıracaktır. Facebook istatistiklerine göre, görsel olmadan yapılan paylaşımların tıklanma ve paylaşılma oranı neredeyse iki kat daha az. Üstelik sanal alemdeki yüz binlerce eğlenceli görsel içerisinden yaratıcı ve eğlenceli seçimler yapmak; bunu yazıya dökmekten çok daha kolay. Görsel seçerken en az içeriği oluştururken olduğu kadar zaman harcayın. Emeğinizin karşılığını fazlasıyla alacağınıza emin olabilirsiniz.
Son bir not;
Okunabilir içerik için ilk adım, içeriğin henüz oluşturulma aşamasındayken farkındalık kazanmak ve mümkün olduğunca kontrollü bir süreç oluşturmaktır. Kalabalık bir yazar kadrosu ve editör ekibiyle çalışan içerik üreticileri, öncelikle ekiplerini doğru bir şekilde eğitebilmeli. Google Analytics aracılığıyla, sitenin ziyaret edilme sayısı, süresi ve ziyarete yönlendiren bağlantılar izlenebilse de; bu analizlerin ancak en son noktası olabilir. Başarılı içerikler ortaya çıkarabilmek için, daha içeriği oluştururken etkili ölçümlemelerin yapılması ve doğru adımların atılabilmesi gerekiyor.
İçeriği üretenlerin, kendi yarattıkları ürün karşısında objektif bir değerlendirme yapmaları ve içeriği okuyucu gözünden taramaları kolay olmayabilir. Editör ekibi de zaman zaman aynı işletme körlüğünü yaşayabileceğinden; içeriğin okunabilirliğini objektif skorlar ile test eden analiz araçlarından yardım alınabilir. Kolay okunabilir, kaliteli içeriklere yüklü miktalarda yatırımlar yapılabilir; ancak öncelikle yazar ekibinin yapısı ve ihtiyaçları analiz edilmeli.
